Fotoğraf Makinesinin Tarihçesi

“Fotoğraf, ışığın kaydedilmesi anlamına geliyor. İlk fotoğraf makinesi, önü mercekli ışık geçirmez kutuydu. 1802’de İngiltere’de Thomas Wedgwood, gümüş nitratlı kağıt ya da deri üstüne görüntü kaydetti ama görüntü sabitleşmedi. 1827’de Niepce, duyarlı levha üzerine ilk görüntüyü saptadı. Bir manzara resmi için, duyarlı tabakaya poz süresi sekiz saatti. Ressam Daguerre, bir ucunda mercek, öbüründe buzlu cam olan karanlık kutuda görüntü elde edip taslaklarını bunun üstüne yapıyordu. Daguerreotype adıyla anılan yöntemi dünyaya yayıldı. 1840’larda ABD’de her kentte bir daguerreotype sanatçısı vardı. 1840’da Talbot, fotoğraf kağıdının duyarlığını arttırdı. Fotoğrafçılıkta devrim, cam negatiflerin elde edilmesini sağlayan işlemle oldu. İngiliz Archer, cam negatiften fotoğraf kağıdına baskı yaptı. 1868’de trikromi yoluyla renkli baskı olanağı sağlandı. 1887’de Rahip Hannibal Goodwin, gümüş bromür emülsiyonlu selüloit film önerdi. 1889’de Eastman Kodak Company tarafından makaralara sarılmış ve yaprak filmler çıkarıldı. Ateşe dayanıklı asetat çıkınca cam film tümden kalktı. 1935’de ilk renkli film, 1940’larda anında baskı polaroid bulundu. Digital görüntü kaydına ulaşan süreç fotoğrafı geniş kitleye taşıdı.”
İlk başlarda anları dondurmaya yarayan fotoğraf makineleri (o zamanların deyimi ile kara kutular ) daha sonraları bir sanat dalı olmaya başlamış. O günlerden bugünlere uzanan fotoğrafçılık sanatı, şimdi dijital fotoğrafçılık olarak adlandırılıyor. Bu kısa özgeçmişten sonra, fotoğrafçılığın dijital olanına bir göz atalım bakalım.

GÜNÜMÜZDE DİJİTAL FOTOĞRAFÇILIK
Onları her seferinde resim çekerken makinenin vizöründen değil, arkasındaki küçük ekrana bakmalarından tanıyorsunuz. Evet, onlar dijital fotoğraf makineleri ile resim çeken fotoğrafçılar. Artık kimse 36 poz bekleyip filmini tab ettirmek için uğraşmıyor ya da fotoğrafçılık sanatına özenip kırmızı loş ışıkta zaman geçirmek istemiyor. Devir hız devri, çektiği fotoğrafları anında görüntüleyip üzerinde ayar yapmak veya bu resim olmamış deyip çekilen ve beğenilmeyen resmi silip anında yenisini çekmek dijital fotoğraf makineleri ile mümkün. Bu hem dijital fotoğrafçılığı kolay ve eğlenceli kılıyor, aynı zamanda maddi ve manevi bakımdan iyilikler içeriyor.

Basit bas ve çek modeller:
Doğru objectif ve algılayıcılarla donatılmışlarsa, iyi sonuç verebilirler. Netleme ve pozlama otomatik olduğundan, konuya yöneltilip deklanşöre basılması yeterlidir. Görüntü kontrolü açısından fazla seçenek sunmasalar da , en ucuzlarının bile genelde beyaz ayarı vardır. Genellikle son derece az yer kaplar, hatta gömleğinizin cebine bile kolayca sığar.

Gelişmiş bas ve çek modeller
Benzer şekilde gerekli ayarları çoğunlukla otomatik yaparlar ancak bu tür makinelerin pozlama telafisi , daha gelişmiş beyaz ayarı, sınırlı manuel ayar gibi bazı ek özellikleri kullanımlarını biraz daha esnek kılar. Görece daha ucuz sayılabilecek bu makineler dijitale iyi bir başlangıç olabilir.
Gelişmiş kompakt modeller
Çok kapsamlı ayarları, bu makineleri iyi 35mm fotoğraf makineleriyle aynı klasmana oturtur. En önemli farkları objectif içinden görüntü veren vizörleri (ki likit kristal ekranları eşdeğerde görüntüler sağlar ) ve değiştirilebilen objektiflerinin olmamasıdır. Gerektiğinde tam otomatik olarak, bas ve çek modunda da kullanılabilirler. Çoğu bas ve çek fotoğraf makinesinden daha büyük olurlar, özel tasarlanmış aksesuar ve ekleme objektifleriyle bu makineler çok yönlü kullanılabilirler.
Kompakt refleks tipi modeller
Küçük boyutlu 35mm refleks makineleri andırırlar. Genelde uzun odak uzaklıklı zum objektifleri olan bu fotoğraf makinelerinin telefoto yetenekleri mükemmeldir. Tıpkı gelişmiş kompakt fotoğraf makineleri gibi, bu makinelerde de 35mm reflekslerdeki tüm ayarlar bulunur. Objektif içinden bakılan vizörleri genelde elektroniktir. Vizöre baktığınızda büyütülmüş, yüksek kalitede bir likit kristal ekran görürsünüz. Bu size algılayıcının tam olarak ne gördüğünü gösterir ve bir dereceye kadar pozlamayı ve rengi değerlendirmenizi sağlar. Bu makineler tam otomatik olarak da kullanılabilirler.
Değiştirilebilir objektifli refleks modeller
35mm refleks makinelerin sağladığı tüm kontrollerin yanında değiştirilebilir objektifleriyle geniş olanaklar sunarlar. Diğer dijital fotoğraf makinelerine göre oldukça büyüktürler. Tam anlamıyla fotoğraf çekimini kontrol altında tutma, en ileri görüntü algılayıcı ve işlemci teknolojileri ve yüksek düzeyde parazit kontrolü, özelliklerinden sadece birkaçıdır. Aynı tasarımı yüzünden algılayıcı “canlı” görüntüler sağlayamadığından, makinenin arkasında yer alan likit kristal ekran sadece kareleri gözden geçirmek amacıyla kullanılabilir.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Erkek Ceket Yakaları

Yemeğin Teflona Yapışmaması

Eyfel Kulesi Nasıl Yapıldı