ABAUZIT, Fîrmin
ABAUZIT, Fîrmin:
(1679-1767) Fransız tanrıbilimci, filozof. Kilisenin inançlarını egemen kılma girişimine karşı düşünce özgürlüğünü savunmuştur. Uzes' de doğdu, sonradan sığındığı Cenevre' de öldü. Protestan bir aileden gelmesi nedeniyle Katolikler' ce kaçırıldı, bir manastıra kapatıldı, bir süre kimseyle görüştürülmedi. Protestan inançlarına karşıt bir eğitimle yetiştirilmek istendi. Nant Fermanı' nın yürürlükten kaldırılması üzerine annesinin çabalarıyla kurtarıldıktan sonra Cenevre' ye sığındı. Yunan felsefesi, tanrıbilim, doğa bilimleri konularında uzun süren çalışmalara koyuldu. Çalışmalarının başarılı sonuçları nedeniyle, kısa süre içinde, büyük ün sağladı, (çağının en gözde bilginleri arasında yer aldı. Bir ara Almanya' ya, sonra İngiltere' ye gitti, bilimsel çalışmalarını sürdürdü. Kral III. William' ın ilgisini çekti. Kral onu kendi yanında görevlendirmek istediyse de Abauzit, yeni çalışmalara başlayacağını ileri sürerek, Cenevre' ye döndü. Devlet Kitaplığı' nda üstlendiği görevini ölümüne değin, elli yıl sürdürdü. Derin, geniş bilgisine karşın alçakgönüllüce yaşamayı yeğleyen Abauzit başarılı çalışmaları nedeniyle Newton' un da ilgisini çekti. Newton, ona yazdığı bir mektupla, bilim tarihindeki yerini, önemini bildirdi. Abauzit, felsefeye doğa bilimleriyle girdi. Felsefe ile doğa bilimleri arasında bir bağlantının bulunduğunu ileri sürdü; felsefenin bilime dayanması gereğini savundu. Yunan ve Roma uygarlıklarına yönelik çalışmalarıyla felsefenin gelişim çizgisini, Avrupa düşüncesinin ana kaynaklarını araştırdı. Halkın dinini, inançlarını kendi dilinden öğrenmesi gereğini ileri sürerek İncil' i halk diline çevirdi. Abauzit'e göre felsefe özgür düşüncenin ürünüdür; kişiyi, evreni ve varlık kavramı altında toplanan bütün nesneleri anlamaya tanımaya yöneliktir. Kilisenin özgür düşünceye karışması, birtakım kısıtlamalar getirmesi insan özüne de tanrısal yasalara da aykırıdır. Din, felsefenin dayandığı deney bilimlerinin çalışmalarına karışmamalı, kendi alanının dışına çıkmamalıdır. Doğa varlıklarını, doğa denen bütünü, deney bilimlerinin verileri dışında kalarak anlama olanağı yoktur. Düşüncelerin bir kaynağı kavramlara dayalı üretimse, bir kaynağı da duyularla sağlanan verilerdir. Bu nedenle biri deneyden, öteki düşünme yeteneğinin üretiminden gelen iki türlü bilgi vardır. Us insanı yöneten, davranışlarını düzenleyen, düşünmenin kurallarını oluşturan yetenektir, deneyden gelmez. Düşünmenin genel kurallarını içeren mantık da us ilkelerine göre çalışan bir bilimdir. Abauzit in çağında olduğu gibi, sonraki dönemlerde de etkisi sürmüştür. Özellikle düşünce özgürlüğü konusundaki görüşlerini benimseyen Rousseau, bunları yeniden ele almış, çağının anlayışına göre işlemiştir. Bayle, Voltaire, Saint Euremond gibi aydınlar da Abauzit' den esinlenmiştir. Abauzıt'ın yazıları ölümünden sonra iki kitapta toplanmıştır.
• YAPITLARI: Oeuvres de fen M. Abauzit, 1770; ("Merhum Abauzit 'in Yapıtları")- Oeuvres Diverses de M. Abauzit, 1773, ("Abauzit' in Çeşitli Yapıtları").
(1679-1767) Fransız tanrıbilimci, filozof. Kilisenin inançlarını egemen kılma girişimine karşı düşünce özgürlüğünü savunmuştur. Uzes' de doğdu, sonradan sığındığı Cenevre' de öldü. Protestan bir aileden gelmesi nedeniyle Katolikler' ce kaçırıldı, bir manastıra kapatıldı, bir süre kimseyle görüştürülmedi. Protestan inançlarına karşıt bir eğitimle yetiştirilmek istendi. Nant Fermanı' nın yürürlükten kaldırılması üzerine annesinin çabalarıyla kurtarıldıktan sonra Cenevre' ye sığındı. Yunan felsefesi, tanrıbilim, doğa bilimleri konularında uzun süren çalışmalara koyuldu. Çalışmalarının başarılı sonuçları nedeniyle, kısa süre içinde, büyük ün sağladı, (çağının en gözde bilginleri arasında yer aldı. Bir ara Almanya' ya, sonra İngiltere' ye gitti, bilimsel çalışmalarını sürdürdü. Kral III. William' ın ilgisini çekti. Kral onu kendi yanında görevlendirmek istediyse de Abauzit, yeni çalışmalara başlayacağını ileri sürerek, Cenevre' ye döndü. Devlet Kitaplığı' nda üstlendiği görevini ölümüne değin, elli yıl sürdürdü. Derin, geniş bilgisine karşın alçakgönüllüce yaşamayı yeğleyen Abauzit başarılı çalışmaları nedeniyle Newton' un da ilgisini çekti. Newton, ona yazdığı bir mektupla, bilim tarihindeki yerini, önemini bildirdi. Abauzit, felsefeye doğa bilimleriyle girdi. Felsefe ile doğa bilimleri arasında bir bağlantının bulunduğunu ileri sürdü; felsefenin bilime dayanması gereğini savundu. Yunan ve Roma uygarlıklarına yönelik çalışmalarıyla felsefenin gelişim çizgisini, Avrupa düşüncesinin ana kaynaklarını araştırdı. Halkın dinini, inançlarını kendi dilinden öğrenmesi gereğini ileri sürerek İncil' i halk diline çevirdi. Abauzit'e göre felsefe özgür düşüncenin ürünüdür; kişiyi, evreni ve varlık kavramı altında toplanan bütün nesneleri anlamaya tanımaya yöneliktir. Kilisenin özgür düşünceye karışması, birtakım kısıtlamalar getirmesi insan özüne de tanrısal yasalara da aykırıdır. Din, felsefenin dayandığı deney bilimlerinin çalışmalarına karışmamalı, kendi alanının dışına çıkmamalıdır. Doğa varlıklarını, doğa denen bütünü, deney bilimlerinin verileri dışında kalarak anlama olanağı yoktur. Düşüncelerin bir kaynağı kavramlara dayalı üretimse, bir kaynağı da duyularla sağlanan verilerdir. Bu nedenle biri deneyden, öteki düşünme yeteneğinin üretiminden gelen iki türlü bilgi vardır. Us insanı yöneten, davranışlarını düzenleyen, düşünmenin kurallarını oluşturan yetenektir, deneyden gelmez. Düşünmenin genel kurallarını içeren mantık da us ilkelerine göre çalışan bir bilimdir. Abauzit in çağında olduğu gibi, sonraki dönemlerde de etkisi sürmüştür. Özellikle düşünce özgürlüğü konusundaki görüşlerini benimseyen Rousseau, bunları yeniden ele almış, çağının anlayışına göre işlemiştir. Bayle, Voltaire, Saint Euremond gibi aydınlar da Abauzit' den esinlenmiştir. Abauzıt'ın yazıları ölümünden sonra iki kitapta toplanmıştır.
• YAPITLARI: Oeuvres de fen M. Abauzit, 1770; ("Merhum Abauzit 'in Yapıtları")- Oeuvres Diverses de M. Abauzit, 1773, ("Abauzit' in Çeşitli Yapıtları").